Yaşama Saygıya EVET! Termik Santrallere HAYIR!!

12 Nis 2011

“Doğanın Yağmalanmasına Hayır" Mitingi Yapıldı


Ankara'da çeşitli çevre örgütleri, demokratik kitle örgütleri, öğrenci grupları ve siyasi partiler “HES’lere, Nükleere, Termik Santrallere, Doğanın ve Yaşamın Yağmalanmasına Karşı Yürüyoruz” ana pankartı arkasında toplanıp, Kolej Meydanı’na yürüdüler.
Kadınlar En Öndeydi
9 Nisan Cumartesi günü düzenlenen “Yaşamın ve Doğanın Yargılanmasına Hayır” mitingine, ülkenin birçok yerinden çevre örgütleri ve özellikle HES’lere ve nükleer santrallere karşı olan siyasi partiler katıldı.
Yöresel kıyafetleriyle katılan kadınların en önde yürüdüğü eylemde renkli görüntüler yaşandı. Karadeniz’den gelen bir grup çevreci, Hidro Elektrik Santralleri (HES) ve çevre katliamlarına karşı tulum çalarak horon tepti. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen Hidro Elektrik Santlar (HES) karşıtı yaklaşık 10 bin kişi sabah saatlerinde Sıhhiye Köprüsü üzerinde toplandı. “Doğanın ve Yaşamın Yağmalanmasına Karşı Yürüyoruz” pankartı açan grup, “Termik Santral İstemiyoruz, HES'lere Hayır” vb dövizler taşıdı. Burada kortej oluşturan grup, daha sonra sloganlarla Kolej Meydanı'na geldi. Yürüyüş boyunca “HES’ler Yıkılsın- Tayyip Altında Kalsın, Yasalar Sizin Vadiler Bizim Olacak, Baraj Yapma Boşuna Yıkacağız Başına, Nükleere İnat- Yaşasın Hayat, Termik Santral İstemiyoruz” vb sloganlar atıldı.
"Ne Aykırıyız Ne De Çapulcu”
Eylem ile ilgili ortak açıklamayı Derelerin Kardeşliği Platformu adına Mehmet Gürkan yaptı. “Ülkenin HES’lerle,  Termik ve Nükleer santrallerle kirletilmek istenen birçok ilinden size selamlar getirdim” diyen Gürkan, bunun derelerin kardeşliğine, meralarına, toprağına, ürününe, dününe, bugününe sahip çıkanların kavgası olduğunu vurguladı. Kendilerinin Anadolu’nun bütün renkleri olduğunu ifade eden Gürkan sözlerine şu şeklide devam etti:
“Bizi göçe zorlayanlara yaşam alanlarımız katledenlere, toprağımızı, suyumuzu elimizden alıyorsunuz dedik, bize bir avuç çapulcu dediler. Yargı kararlarını yok sayıyorsunuz dedik, bize aykırı tipler dediler. Biz bütün bu söylenenlere karşı yüreğimizi ortaya koyarak, toprağımızı, sularımızı, yaşam alanlarımızı, yerel halkla birlikte savunmaya devam edeceğiz.”
Daha sonra Fındıklı’dan gelen Necmettin Kutluata’ya söz verildi. Kutluata; “bu derenin uzuni, kıramadım buzuni, HES’çilere ayurdum, sopanin en duzuni” vb manileriyle kitleyi coşturdu.
 “İkinci Dersim Katliamı”
Munzur Çevre Koruma Kurulu adına konuşan Bülent Akdağ da Dersim’ de kurulmak istenen barajların onlarca endemik bitki türünü yok edip, coğrafyayı insansızlaştıracağını söyledi. Devletin halkı kendi topraklarında göçebe durumuna düşürdüğünü dile getiren Akdağ Dersim’de 84 köyü sular altında bırakan baraj projelerini ‘ikinci Dersim katliamı’ olarak nitelendirdi.
Bergama ile başlayan çevre mücadelelerinin bugün ülkenin dört bir yanına yayıldığını ifade eden Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu Üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün “bütün yasal düzenlemeler doğayı sermayeye peşkeş çekmektedir” dedi.
Termik Santralleri İstemiyoruz diyen konuşmacılar; “ termik santrallerle Anadolu’nun her yanını zehirleyenlere karşı, çocuklarımız, geleceğimiz, otlaktaki ineğimizin ölmemesi için direneceğiz” dediler.
Mersin Nükleer Karşıtı Platform adına konuşan Sebahat Aslan da bütün dünyanın korkuyla izlediği nükleer felaketlerin Türkiye gibi genç kuşak deprem bölgesinde daha ağır tahribatlara yol açacağını belirterek 17 Nisan’da Mersin’de yapılacak “Nükleere karşı zincir eylemi” ne çağrı yaptı.
Grup Sisli Rüya’nın ezgileriyle horonlar tepilip halaylar çekilerek miting sonlandırıldı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder